Charles
Wright Şiirleri Türkçe Çevirileri / Poems by Charles Wright Translated and
published in Turkish
Lagün
Dertlenmesi
Dünyanın kıyısında, günlerden bir cumartesi
öğleden sonra
Beyaz sayfalar uçuşuyor ve düşüyor rüzgârda
Tozlu düğümler çözülüyor kalpten, dalgalanıyor
ve düşüyorlar
Akortsuz bir şey aklımı kurcalıyor
Her ne ise canımı sıkıyor durmadan.
Hava sıcak ve söylediğim sözlerin üzerinde rüzgâr esiyor
Dans ediyorum birazcık
Kargalar denizden dönen bir esinti sarmalını
yakalıyor
Küçük bir şarkı tutturuyorum
Canımı sıkan şey, canımı sıkıyor durmadan.
Cumartesi öğleden sonrası, kargalar
aşağılara doğru süzülüyor
Kara sayfalar yükseliyor ve düşüyor
Biber fidanı ve keneotları yorgun başlarını
ağır ağır döndürüyor
Bir şey, akortsuz ve incitici
Her ne ise, canımı sıkıyor durmadan.
Charles
Wright
(Çeviri Elif Firuzi)
Tu
Fu Okuduktan Sonra Küçürek Meyve Bahçesine Çıktım
Doğu tarafım, batı tarafım tastamam yaz
Kendi bahçendeki alacakaranlık ne kadar
derindir başka bir yerden
Yuva arayan kuşlar
Dönüp duruyor çimenliğin üstünde
Gece küçük bir tekne gibi yaklaşırken
Günden güne azalıyor kendime faydam
Şu alaycı kuş gibi
Daldan dala atlıyorum
Hevesle bekleyecek neyim var şimdi, elli
dört yaşında?
Yarın karanlık
Yarından da karanlık bir sonraki gün.
Gökyüzü köpekleri inliyor usulca
Ateşböcekleri akşam sükûnetini kaldırıp
sürüklüyor
Nemli çimenlerden
Hayatın curcunasının içine, günün bitmeyen
keşmekeşine,
Sessizce git, sessizce.
Charles
Wright
Sessiz
Kuşak
Arka bahçede öğle sonları, hayatımız da
fotoğraflar gibi
Sararıyor başka bir yerde,
Başkasının albümünde,
Saklıda, ocak ayının güney yeli
Kolayca dağılıyor kara dalları arasından
meyve ağaçlarının
Neydi o, hiç söylemek zorunda kalmadığımız
şey?
Kim hatırlayabilir şimdi-
Dünyanın haksızlıkları hakkında bir şey
Bir şey, yağmur gibi ürpertiyle
silkelediğimiz üzerimizden
Uzayıp giden bir tarlada
Şimşeğin çakmayacağına inanarak-
Pişmanlıkla kol kolayız artık, bir sol adım
ileri, bir sağ adım,
Kimsenin hakkı kalmasın diye, şeytana da
hakkını vererek
Bir aşağı bir yukarı adımlıyoruz Dünya'yı
Canımızı dişimize takarak.
Ölünce ölürüz çünkü, savurur rüzgâr ayak
izlerimizi.
Charles
Wright
Gelecek
Zaman
Sonunda her şey hem acı
hem tatlıdır-
Boş bir nazar, küçük bir
ara istasyon, sessizliğin az ötesinde.
Eğer her günden zevk
almayı bilmezsen,
burada gelecek yoktur
sana.
Ve eğer zevk almayı
bilirsen, yine de gelecek yoktur.
Ve zaman, o kara köpek,
ne mal olduğunu anlar,
ve zayıf yanaklarını yalar,
Ve yanına yatar- sıcacık
sokulur-ve kıpırdamaz.
Maden Ocağında
Ben ki bütünlükten var
olmuşum
Dedi o, ve içim ışıkla
doldu.
Ve karanlık karşıda,
parçalanmışların durduğu yerde.
Sert kelimeler, Yek,
çetin kelimeler.
Dağ sırtları boyunca
beyaz bulutlar büyüyor
Toprağın altında ne kadar
da uzağız evden,
ya da
daha yakın.
Ceviren: Elif Firuzi
Laguna Blues
It’s
Saturday afternoon at the edge of the world.
White pages lift in the wind and fall.
Dust threads, cut loose from the heart, float up
and fall.
Something’s off-key in my mind.
Whatever it is, it bothers me all the time.
It’s hot, and the wind blows on what I have had to say.
I’m dancing a little dance.
The crows pick up a thermal that angles away from the sea.
I’m singing a little song.
Whatever it is, it bothers me all the time.
It’s Saturday afternoon and the crows glide
down.
Black pages that lift and fall.
The castor beans and the pepper plant trundle their weary heads.
Something’s off-key and unkind.
Whatever it is, it bothers me all the time.
Charles Wright
The
Silent Generation
Afternoons in the backyard, our lives like
photographs
Yellowing elsewhere,
In somebody else’s album,
In secret, January south winds
Ungathering easily through the black limbs
of the fruit trees.
What
was it we never had to say?
Who can remember now—
Something about the world’s wrongs,
Something about the way we shuddered them
off like rain
In an open field,
Convinced that lightning would not strike.
We’re arm in arm with regret, now the left
foot, now the right foot.
We give the devil his due.
We walk up and down in the earth
We take our flesh in our teeth.
When we die, we die. The wind blows away
our footprints.
Charles
Wright
After Reading Tu Fu, I Go Outside To The
Dwarf Orchard
East of me, west of me, full summer.
How deeper than elsewhere the dusk is in
your own yard.
Birds fly back and forth across the lawn
looking for home
As night drifts up like a little boat.
Day after day, I become of less use to
myself.
Like this mockingbird,
I flit from one thing to the next.
What do I have to look forward to at
fifty-four?
Tomorrow is dark.
Day-after-tomorrow is darker still.
The sky dogs are whimpering.
Fireflies are dragging the hush of evening
up from the damp grass.
Into the world's tumult, into the chaos of
every day,
Go quietly, quietly.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder