20 Eylül 2016 Salı






SIR

suyun yumuşak teninde
yuvarlanıp suya düştüm, fısıldadı gül..
yuvarlanıp suya düştüm, fısıldadı kiraz çiçeği..

gergefteki nakışı merak etti ay  
açıldı Zend Avesta okundu, sır 
 

sessizliğe sığamayan temaşa

peki ama şimdi..
niçin dalgalanıyor
bu hüzün perdeleri kalbimde




peki ama
neye benzer bir turuncu
aşktan başka


19 Eylül 2016 Pazartesi







*
kağıt çiçekleri açmış çakıllar
göçtükleri suların hikayesini onlara kim fısıldar?
okyanusları ve atları bilirdi Poseidon
renklerin muammasını kime sormalı?

hem derin hem nasıl şeffaf olur zaman,
gölün yeşiline daldıkça ruhu taşıyan bakışlar?  
hem ne söyler ki su benden habersiz bana
böyle içimi yatıştıran?

yaz turuncusu marigolds!
kadife güneş çiçekleri..
nasıl da neşelidirler şimdi
işte sırf bu yüzden
Hint tanrılarına açacağım içimi
ve nihayet soracağım taşların ve zerrelerin sırrını
kitabına Brahma’nın:

çakılları yol yapan nedir?
bizi o yola çeken ne?
nasıl biliriz hangi bakış bizimdir
ki açar, yumuşatır ve ışıtır içimizi?

insanın sırrını kimden sormalı?   /sırların seyrüseferi

18 Eylül 2016 Pazar


the wind, a messenger
 amidst earth and azure
carries the secret of life
and cherishes
the love
between him and her