22 Kasım 2021 Pazartesi

 

kimi şiirlerimin başına ithaf koymuyorum ama onların muhakkak bir hikayesi oluyor...o/bu bulanık yıllarda ne yaptığımız sorulduğunda cılız bir sesle şiir yazdım demek utanılası bir durum olacaktır. yine de kendi hayatımızın içinden başkalarının acısını duyumsamak bazen yapabileceğimiz en iyi şey veya becerebildiğimiz tek şey olabilir. 

Anımsadıklarımdan: kabuk şiiri Samatya’da yoksulluktan intihar eden Sibel’e, Kavruk Otlar Zamanı köyüne dönemeyen Kürt çocuklarına, Vişne Kokusu askerde ölen Çankırılı Gökhan’a, Çoğul Susuntu Gülten Akın’a, Kavaklar aşkın ölümü için, Boşluğa Doğru Geri Bildirim şiir jürilerindeki erk egemenliğinden bunalan bütün Elifler 'e, İncirle Çocuğa Gazel, Muş’ta Kuran kursunda intihar etti denilen oniki yaşındaki Mehmet H. Yavuz için, Yirmi Bir SatırınYazılışı Enis Batur'un Doğu-Batı Divanı için, Çıkış Planı sevgili Asu'ya yazıldı. Ekim, Ankara Garı'nda hayatını kaybedenlerin ağıdıdır.


KAÇ YAZ GEÇTİ O YOLDAN?


düşüp kırılıyor Eylül

aynada

yanık turuncusu güzün

herkes kendi bakışını yakalıyor

yağmur yeşili, soluk mercan, toz kahve

senin bir yüzün var mıydı?

 

gittikçe çekiliyor güneş günlerimizden   

rüzgârın sıklaşan ziyaretleri telaşlandırıyor ağaçları

          titreyen yaprakları 

sigaranın ucundaki  kırmızı kor, savrulan dumanlı düş

sarhoşlukta ölüm, kül grisi kuş

belki sonsuza dönüş

 

kaç yaz geçti bu yoldan, saymayı bıraktım

ayaklarım ıslak çayırlarda, su sesi yumuşacık

bacaklarıma dolanan eteklerimle eve varış

 

yazlar hep kısa sürdü bildim bileli

(now that it rains in Giverny)

Eylül’ün de kolları kısalır bundan sonra

herkes kendi kırığına sarılır. 

 

Elif Firuzi

*Giverny'de de yağmur başladığına göre... William Blair Bruce'un çok sevdiğim Giverny'de Yağmur tablosuna atfen.


 

bu Şiir AKATALPA'nın Mayıs 2020 sayısında DÖNÜŞME KIRIKLARI adıyla yayımlandı. Bense şiiri hep Kaç Yaz Geçti O Yoldan adıyla hatırladım. O yüzden buraya bu isimle aldım.