22 Kasım 2021 Pazartesi

 

kimi şiirlerimin başına ithaf koymuyorum ama onların muhakkak bir hikayesi oluyor...o/bu bulanık yıllarda ne yaptığımız sorulduğunda cılız bir sesle şiir yazdım demek utanılası bir durum olacaktır. yine de kendi hayatımızın içinden başkalarının acısını duyumsamak bazen yapabileceğimiz en iyi şey veya becerebildiğimiz tek şey olabilir. 

Anımsadıklarımdan: kabuk şiiri Samatya’da yoksulluktan intihar eden Sibel’e, Kavruk Otlar Zamanı köyüne dönemeyen Kürt çocuklarına, Vişne Kokusu askerde ölen Çankırılı Gökhan’a, Çoğul Susuntu Gülten Akın’a, Kavaklar aşkın ölümü için, Boşluğa Doğru Geri Bildirim şiir jürilerindeki erk egemenliğinden bunalan bütün Elifler 'e, İncirle Çocuğa Gazel, Muş’ta Kuran kursunda intihar etti denilen oniki yaşındaki Mehmet H. Yavuz için, Yirmi Bir SatırınYazılışı Enis Batur'un Doğu-Batı Divanı için, Çıkış Planı sevgili Asu'ya yazıldı. Ekim, Ankara Garı'nda hayatını kaybedenlerin ağıdıdır.

Hiç yorum yok: