26 Nisan 2015 Pazar
24 Nisan 2015 Cuma
İp ince. İyice. Rengi mürdüm eriği.
Bir paket ipiydi sanırım,
aslen. Ben rengine vurulmazdan evvel.
Aldım, bileğime bağladım, nedense..
Sonra aynı ipten
bir tane daha çıktı ortaya, a ha!
Dilek tut, bu ‘o’
olsun dedim. Bakalım kalır mı bileğinde?
Üç gün önce
kayboldu, inceldiği yerden.. O saat bildim, üstüm çızıldı.
İp inceydi. İyice ince.Yine de içim ferah sanki. Dedim, çıkacak görürsün bir yerden.
Çıkmaz mı!..Vişne
çürüğü hırkamın kolundan, kıvrılıp yere düşmez mi!
Nasıl sevindim,
sanki bahar, handiyse sen gelmesen de olur artık.
Bağladım tekrar
bileğime. Bileğimde iki ince ip, mürdüm eriği renginde.
Gün sayıyoruz.
Sözde gelişine.
İnceldi bir kaç güne yine ip iyice; Korktu korkacak, koptu kopacak.
Kopuyor...
Faydası yok, düğüm tutmaz artık bu dilek. İpi alıp kitabın arasına, şiirinin yanına koyuyorum.
Başka bahara
değil artık, başka keşkelerin yanına.
İp gibi ince bir sızı, mürdüm eriği çürüğü.
Bileğimden
yakalıyor beni, saçlarımı topluyor, boğazımı düğümlüyor.
İnceldiği yerden,paramparça
kopuyoruz. Boynumuz aşktan ince / ince
12 Nisan 2015 Pazar
Dünyada çok az şair bulunduğuna inanırım. Peygamberler gibi. Çünkü şair, şiir olmuş kişidir, Homeros’tur, Şekspir’dir, Yunus Emre’dir, Pir Sultan Abdal’dır, Mevlana’dır, şiir yazarlarıysa onu yazanlardır. Elbete ben de ikincisine mensubum. Diyeceğim, anneler şiirdir, yazan kızlar, oğullarsa şiir yazarı. Bu yüzden şiir annedir, anneden gelir, annelik sanatıdır. - See more at: http://www.edebiyathaber.net/yusuf-copurun-zarfin-yazari-haydar-ergulenle-gerceklestirdigi-soylesi/#sthash.BGJnQCtu.dpuf
10 Nisan 2015 Cuma
her zaman böyle olmaz
nehir patladı
bırak aksın şehir;
tek kalmış ayakkabılar,
bacağı kırık sandalyeler, resim çerçeveleri,
eski gözlükler, askısı kopmuş sütyenler, yarım kalmış örgüler
kullanılmamış tiyatro biletleri
bir kitaba girecek ilk cümleler
yavaş yavaş akıyor önümüzden
her zaman böyle olmaz
şiir patladı,
bırak aksın şehir
bir geçmiş,
çocukluğumuzdan görkemli bir heves
kış gibi sessiz uğurlandı / Uğurlama
nehir patladı
bırak aksın şehir;
tek kalmış ayakkabılar,
bacağı kırık sandalyeler, resim çerçeveleri,
eski gözlükler, askısı kopmuş sütyenler, yarım kalmış örgüler
kullanılmamış tiyatro biletleri
bir kitaba girecek ilk cümleler
yavaş yavaş akıyor önümüzden
her zaman böyle olmaz
şiir patladı,
bırak aksın şehir
bir geçmiş,
çocukluğumuzdan görkemli bir heves
kış gibi sessiz uğurlandı / Uğurlama
Samimiyet şairin kendi deneyimine, düşünsel sürecine denk düşecek şiiri yazması demek bence. Şiirinin arkasında durabilmesi demek. Bazen özentili, güzel söz söyleme hevesiyle veya can sıkıntısıyla yazıldığı belli olan şiirler okuyorum. Şiire soruyorum o zaman: Hani ya senin şairin nerde? İyi şiir şairinin parmak izi gibidir. Tanırsınız hemen. - See more at: http://www.edebiyathaber.net/didem-madakla-soylesi/#sthash.Ck51IW0j.dpuf
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Anna Świrszczyńska (Anna Swir) KAPI ARALIĞINDAKİ KONUŞMA Sabahın saat beşinde çalıyorum kapısını adamın. Kapıdan sesleniyo...
-
"Masadan Ayrılan İçin" adlı şiirim Lacivert'in Mayıs- Haziran 2024 sayısında. Masadan Ayrılan İçin Öyleydi_____ gözün aynası...
-
Ilık Bir Gün ve şiir için bir düzeltme Bugünü nedense hep cumartesi olarak hissediyor, öyle düşünüyorum. Bir türlü salı’ya geçemiyor...