Ilık Bir Gün
Bugün hava güneşliydi
komşum da gidip geceliklerini yıkadı ırmakta-
sepetinde hepsi katlanmış çamaşırlarla dönüyor
eve,
yüzü ışık saçıyor, sanki az önce ömrüne bir
on yıl daha eklenmiş.Temizlik mutlu ediyor
onu-
yeniden başlayabilirsin, diyor,
eski hatalar seni engellemesin.
İyi bir komşu - birbirimizin mahremiyetine
ilişmeyiz. Daha demin kendi kendine şarkı
söylüyordu,
ıslak çamaşırları ipe mandallarken.
Yavaş yavaş, böyle günler
normal gelmeye başlar. Ama kış çetin geçti:
akşamlar erken indi, sabahlar karanlıkta,
bitmek bilmeyen gri yağmurlarla açıldı-aylarca
sonra kar gökten mecburi bir sessizlik getirdi
ağaçlara ve bahçelere.
Bugün, bunların hepsini geride bıraktık.
Kuşlar döndü, yem yerken ötüşüp gevezelik
ediyorlar.
Karlar tamamen eridi; meyve ağaçları havlı
yeni sürgünlerle doldu.
Çayırda gezen birkaç çift bile var, sözleşiyorlar
ne için sözleşilirse.
Biz güneşte duruyoruz ve güneş bizi
iyileştiriyor.
Acele etmiyor. Üstümüzde kalıyor, kıpırtısız
alkışlanan bir oyuncu memnuniyeti içinde.
Komşum sessizliğe gömülüyor bir an
dağlara dalıp gidiyor, kuşları dinliyor.
Bir sürü kıyafet, nereden çıktı bütün bunlar?
komşum hâlâ dışarda
ipe çamaşır asıyor, asla boşalmayacak bir
sepetten-
Sepet hâlâ dolu, hiçbir şey bitmiş değil,
gerçi güneş alçalmaya başladı gökyüzünde
unutma, yaz gelmiş değil, bunlar baharın ilk
günleri;
sıcaklar başlamadı daha, soğuklar geri
geliyor -
Hissediyor bunu, sanki son çamaşır elinde donmuş
Ellerine bakıyor - kaç yaşında vardır bu
eller. Bir başlangıçta değil, burası son.
Büyükler, hepsi ölüp gittiler şimdi.
Sırf çocuklar kaldı, yalnız, yaşlanıyorlar.
|